17 Ağustos 2013 Cumartesi

Joker Cemaati'nden: Dağdaki İhtiyar


Hasan Sabbah bir tarikat lideri veya terörist veya devlet adamı veya filozoftur. Onunla ilgili, farklı kaynaklara dayanan iki farklı efsane mevcuttur:
Marco Polo menşeli olan ve dönemin Sünni iktidarlarınca beslenen görüşe göre hikâye şöyledir:
Hasan Sabbah dağın zirvesindeki erişilmez kalesinde lejander bir hayat sürmektedir. Kendisine ölümüne bağlı fedailerinden oluşan bir tarikatı vardır ki bu gözükara fedailer, Hasan Sabbah için Müslüman veya Haçlı idarecilerin canını alırlar. Şeyhleri tarafından afyon içirilip cennet vaadiyle kendilerinden geçirilmekte, hurilerle taltif edilmektedirler. Bu yolla şeyh Hasan Sabbah ile gizemli ve eli kanlı tarikatı, hükümdarların korkulu rüyası  olmuştur.
Alevi ve Şiiler’in kabullerine göreyse hikâye şöyle gelişir:
Hasan Sabbah gelmiş geçmiş en büyük Şii (veya Alevî) önderidir, zalim iktidar sahiplerinin baş düşmanıdır. İyi bir eğitim almış, İsmailî inancının özgürce yaşanması için ömür boyu hizmet vermiştir. Kendisine olmadık iftiralar, hakaretler edilmiş, inançları ve değerleri için canını feda eden müritleri hakir görülmüş, karalanmıştır. Bu müritler şeyhlerine sıkı sıkıya bağlı, haksızlıklara karşı boyun eğmeyen, gerekirse bu uğurda canlarını feda eden kahramanlardır. 12. Yüzyılın çalkantılı siyasal arenasında, Alamut Kalesi’nden adalet dağıtmıştır.

Tartışma götürmeyen bir gerçek var ki, Hasan Sabbah efsanevi bir kişilikti. Batınî – okült öğretisi ile çevresini ve çok sayıdaki müridini etkilemiş, kendisinden sonra da devam eden bir hiyerarşik sistem kurmuştu. Öyle ki, yaşadığı coğrafyada dönemin en etkili siyasal figürü olan Haçlılar içindeki Tapınak Şövalyeleri kendisi ile ilişki içinde olmuştur. Yine Tapınakçılar’ın örgütsel ve okült gelişiminde “dağın şeyhi” lakaplı bu efsanevi karakterin etkisi büyüktür.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder